Kalp, tüm vücudun sağlığını etkileyen ve sağlıklı çalışmaması durumunda ciddi sağlık riskleri doğurabilecek bir organdır. Küresel ölçekte 70 yaş altı, bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin %37’si kalp ve damar hastalıkları nedeniyle meydana gelmiştir. Ancak kalp sağlığımızı korumak ve kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskimizi önemli ölçüde düşürmek elimizdedir.
1.Sağlıklı Beslenin
Kalp ve damar yolu hastalıklarına yakalanma riskini arttıran faktörlerin başında sağlıksız beslenme gelmektedir. Kalp dostu bir beslenme için doymuş yağ tüketimini olabildiğince azaltmak ve tuz tüketimini günde 5gr ile sınırlandırmak gerekir.
Sakatatlar, kabuklu deniz hayvanları işlenmiş et ürünleri ve yağlı gıdalar (krema, mayonez, margarin) mümkün olduğunca az tüketilmesi gereken ürünler arasındadır. Taze sebzeler, bakliyat, balık ve lifli gıdalar ağırlıklı bir beslenme tercih ederek kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz.
2.Sağlıksız Alışkanlıklardan Uzaklaşın
Kalp sağlığınızı korumak için sigaradan uzak durmalısınız. Damar iç yüzeyinde birikimi kolaylaştıran, damar elastikiyetini bozan ve pıhtılaşma eğilimini arttıran sigara, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini çok önemli ölçüde arttırıyor. Sigarayı bıraktıktan sonraki ilk bir yıl içerisinde hastalık riski %50 azalırken riskin kaybolması 10 yılı buluyor.
3.İdeal Kilonuzu Koruyun
Obezite, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini arttıran nedenlerin başında gelmektedir. Bel kalınlığının kadınlarda 80 cm’nin, erkeklerde ise 94 cm’in üzerinde olması sağlık risklerini arttırmaktadır. Beden kitle indeksinizi 18.5 – 24.9 BMI aralığında tutarak sağlık sorunlarına yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.
4.Egzersiz Yapın
Yetersiz fiziksel aktivite kalp ve damar hastalıkların riskini arttırırken, düzenli egzersiz bu riski %23 azaltmaktadır. Haftada en az 3 gün, 30’ar dakikalık aerobik egzersiz yapmak kalp sağlığınızı korumanıza önemli ölçüde yardımcı olmaktadır.
5.Kontrollerinizi Aksatmayın
Kalp ve damar hastalıkları erken aşamalarındayken genellikle belirti vermezler. Ancak düzenli kontroller ile risk faktörlerinin erkenden teşhis edilmesi ve hastalık ilerlemeden gerekli önlemlerin alınması mümkündür. Özellikle 40 yaşından sonra kan şekeri, trigliserid, total kolesterol, HDL (iyi huylu kolesterol), LDL (kötü huylu kolesterol) ölçümlerinin düzenli olarak yapılmasında fayda vardır. Kan değerlerinin yanı sıra düzenli tansiyon ölçümleri de olası kalp damar hastalıklarının erkenden fark edilmesine yardımcı olacaktır.