Af Ablasyon

Türkiye’de her 100 kişiden 80’inde meydana gelen çarpıntı, baş dönmesi, yorgun ve bitkin olma durumu, bayılma hissi ile kendini belli eden Atriyal Fibrilasyon hastalığı; hastanın fark edemeyeceği derecede sinsi olduğundan inme ve ölüm olasılığını arttırmaktadır.

İleri yaşlarda bu oran dahada artarken, hastalığın meydana geldiği kişi sayısında da artış yaşanmaktadır. Kötü alışkanlıklara sahip kişilerde meydana gelme olasılığı çok daha yüksek olan Af Ablasyon belirtileri tipik bir sigara kullanıcısının belirtileri ile benzer olduğundan kişinin doktor kontrollerini aksatmaması tavsiye edilmektedir.

AF Ablasyon Tehlikeli Bir Rahatsızlık Mı?

Atriyal Fibrilasyon rahatsızlığı inme ve ölüm riski olasılığını arttıran başlıca sebepler arasında yer almak ve son derece tehlikeli sonuçlar yaratabilen bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. AF Ablasyon belirtileri;

• Sık karşılaşılan kalp çarpıntıları,
• Bayılma hissi ya da bayılma durumu,
• Baş dönmesi,
• Enerji düşüklüğü, yorgunluk hissi,
• Bitkinlik,
• Göğüste sıkışma ve basınç,
• Nefes darlığı,
• Akıl bulanıklığı olarak bildirilmektedir.

AF Ablasyon En Sık Görülen Yaş Grubu Nedir?

EKG çekilmesi sonucunda tespit edilen AF Ablasyon genellikle orta yaş grubunda meydana gelmekte olup en yaygın görüldüğü yaş aralığı 40 ila 45 yaş olduğu belirtilmektedir. Buna bağlı olarak Atriyal Fibrilasyon tedavisi uygulanması gerekmekte ve erken teşhis ölüm olasılığı ile inme riski oranını düşürmektedir.

Hastalığın belirtileri son derece yaygın ve tipik özelliklere sahip, 3 insandan 2’sinde görülen semptomlar olduğundan teşhis konusunda kişinin tahlillerini yaptırması ve sonuca göre tedavi tercih etmesi gerekmektedir. Buna bağlı olarak hastalığın başlarında belirtileri gösteren kişinin Kardiyoloji Polikliniklerinden destek alması tavsiye edilmektedir.

AF Ablasyon Tedavisi Var Mı?

Son derece yaygın ve sık görülen bir rahatsızlık olan Atriyal Fibrilasyon, tedavisi olan bir hastalıktır ve erken teşhis ile başlanan tedavilerden oldukça olumlu dönüşler alınmaktadır. İlk olarak doktor takibinde gerekli tetkikler yapıldıktan sonra, gereken ilaçların kullanımı ile başlanan tedavide ilerleme kat edilemediği durumlarda kişiye kalp pili takılmak suretinde ufak bir cerrahi operasyon düzenlenmekte ve tedavi tamamlanmaktadır. Kandaki pıhtılaşmayı azaltmak suretinde kullanılan ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda yapılacak olan cerrahi işlemin profesyonel bir klinikte yapılması tavsiye edilmektedir.